Beatrice hırslı, cesur, sınır tanımayan, toprağına tutkuyla bağlı bir kadındı.
Julia zarif, iyi niyetli, insanları ve toprağı seven hiç kimseye zarar vermek istemeyen, ne yazık ki Lacey lanetiyle sarmalanmış bir kadındı.
Ve Meridon, hayatta kalmaya çalışan kalbi kırık genç bir kız. Lacey lanetinden haberi yok, Wideacre'nin adını bile duymamış, yalnızca yaşayabilmek istiyor kendisi ve kız kardeşi için. Bazı geceler rüyalarında görüyor Acre'yi, orada olmak istiyor, özlem duyuyor. Nerede olduğunu, neden sürekli rüyalarına girdiğini bilmiyor. Birde kızıl saçlı bir kadın var rüyalarında. Çok güçlü, güzel, acı çekiyor ancak bilmiyor kim olduğunu.
Annesinin kim olduğunu bilmiyor, yalnızca altın bir iğne var ondan geriye kalan, büyük annesine ne kadar benzediğinin farkında değil. Wideacre kadınlarının üçüncüsü belki de en şanslısı Meridon...
Meridon, Wideacre üçlemesinin son kitabı. Beatrice'in torununun hikayesini anlatıyor. Güzel, etkileyici bir hikaye ancak Beatrice kadar çarpıcı ve rahatsız edici ya da Julia gibi acıtan bir hikaye değil. Philippa Gregory'nin inanılmaz anlattığı bir hikaye, her kitabında olduğu gibi hem elimden bırakmak istemedim, hem de bitecek diye çok korktum. Biraz hayal kırıklığı da yaşadım elbette. Wideacre'nin sonu hoşuma gitmedi. Üçlemenin sonu için yeterince çarpıcı ve etkileyici bir kitap değildi. Bitene kadar hep meridon'un Beatrice'in soyundan geldiğini anımsatacak, tabii ki böyle yapacaktı dedirtecek bir şeyler olmasını bekledim. Elbette hikaye Acre köyü ve Wideacre için harika bir şekilde bitti. Beklentilerim farklıydı kuşkusuz.... Okuyun, okuyun, okutun....
Wideacre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Wideacre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7 Haziran 2014 Cumartesi
23 Ocak 2014 Perşembe
Julia Günahkar Çocuklar / The Favourite Child
Kadınlığı en büyük talihsizliği, inancı en değerli mirasıydı.
anlayamayacaksınız.
3 Nisan 2013 Çarşamba
Beatrice / Wideacre
Philippa Gregory çok severek, keyif alarak okuduğum yazarlardan. 700- 800 sayfayı ne olduğunu anlamadan bitiriveriyorsunuz, elinizden bırakamıyorsunuz. Bugüne kadar çıkan kitaplarının aksine Beatrice Tudor'ları anlatmıyor. 1800lerde İngiltere'de geçiyor. Başrollerde de Wideacre Cadısı Beatrice var. Kitaba geçmeden önce söylemek istediğim bazı şeyler var. Eğer daha önce Philippa Gregory okumadıysanız yazarı bu kitapla tanımak çok iyi bir fikir olmayabilir. Evet genelde yazarın romanları hep cesur bir dille anlatılmıştır ve çarpık ilişkiler mutlaka yer alır ancak bu kitapta durum birazcık farklı. Beatrice tam olarak crazy little bitch. İnanılmaz bir karakter çok hırslı, inatçı, bencil ve feci halde rahatsız edici. Wideacre'ye o kadar bağlı ki onu kaybetmemek için yapamayacağı şey yok. Yaptıklarından da burada bahsetmek istemiyorum fena spoiler olacak çünkü. Çarpıcı, rahatsız edici, zor bir hikaye Beatrice'in hikayesi.
Kitabı okurken elimde olmadan Beatrice'i Scarlett O'Hara ile karşılaştırdım. Celia Melly'i hatırlattı bana sık sık. Sanırım Rüzgar Gibi Geçti İngiltere'de geçmiş olsaydı tam olarak böyle bir hikaye olurdu. Beatrice'in toprak tutkusu, Scarlett'in toprak aşkına ve Tara tutkusuna inanılmaz benziyor. Tabi ki Scarlett O'Hara Beatrice'in yanında bir melek. Abisiyle ilişkisi, Ralph, Celia'ya yaptıkları anlatılamaz. Çevirdiğim her sayfada yok artık dedim. Ancak en sinir bozucu kısmı kocası John'a yaptıklarıydı. Diğerleri yine tahmin edilebilirdi başlangıçta yaptıkları düşünülünce ama zavallı John'un ne suçu vardı yani bide adamı seviyordu. Neyse 800 sayfa civarı Beatrice Kötü Tohum ve sürekli okuyamadığım halde sadece 3 günde bitti. Çeviri, anlatım mükemmel. Ne kadar sinir bozucu olsa da ben sevdim bu romanı ve yeni kitap Julia'yı heyecanla bekliyorum ki bugün yarın çıkacak zaten:)
Çok Pis Spoiler:
Söylemezsem çatlayacağım kitabın sonu beni deli etti. Hayır kadın o kadar şey yaptı kendini paraladı sonuç, öldü hem de Ralph'in elinden. Birde üzerine Wideacre harabeye döndü. Ama Harry'nin ölümüne sevindim doğrusu çok sinirimi bozuyordu.
Eğer ilk okuduğunuz Philippa Gregory kitabı Beatrice ise ve ondan nefret ettiyseniz lütfen yazarın diğer romanlarına şans verin. Tudor serisi ya da Kuzenler Savaşı serisi müthiş romanlar. Yazarın kalemi inanılmaz. Okuyun, okuyun, okuyun...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)