21 Nisan 2014 Pazartesi

Anna Karenina


Anna Karenina'nın ilk cümlesi romanın kendisinden daha ünlüdür sanırım. Okuyan okumayan herkes bilir. " Bütün mutlu aileler birbirine benzer. Bu sözü tersine çevirecek olursak,  her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir." Tüm mutlu aileler görünüşte birbirine benzer ancak her şey kusursuz mudur gerçekten? Gördüğümüze, inanmak istediğimize inanırız çoğu zaman. Anna'nın mutlu ailesi, kusursuz dünyası nasıl da kolay yıkıldı öyle değil mi? Anna Karenina'nın öyküsü herkesçe bilinir. Hikayenin sonu da öyle, oysa Anna'yı, hislerini, hayatını değiştirmesine neden olan aşkı anlatır uzun uzun Tolstoy. Ve elbette ki Levin ve onun dünyasını. Anna'dan çok Levin'in hikayesidir aslında Anna Karenina. Vronski ile Anna'nın aşkını burada yüceltmem ve şimdiye dek anlatılan en büyük aşk hikayesi olduğuna katılmam mümkün değil. Evet Anna aşkı için tüm hayatını değiştiriyor, ancak her şeyi aynı anda elde etmek istiyor, Vronski ile beraber olacak, çocuğu yanında olacak, sosyetede ki yeri aynen korunacak. yani aslında fedakarlık yapmıyor Anna. Bu arada bu hikaye en az Vronski'yi etkiliyor sanırım. Alexey Alexandroviç ise mağdur ama mağrur. Tolstoy'un seçtiği final ise ironik. Anna Karenina modası hiç geçmeyecek, yüzyıllarca okunabilecek bir hikaye. Okuyun, okuyun, okutun.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder