Hiç kimse için böyle şeyler düşünebileceğim aklıma gelmezdi. 2006 yılında ilk okuduğumda çok güldüğüm bu satırlar bir kaç yıl sonra hissettiklerimi anlatır olmuştu. Şimdi okurken yine güldüm ama Ö. Hanım'ı hatırlayıp ta tüylerimin diken diken olmasına engel olamadım. Miranda en azından şık, zarif ve tarz sahibiydi. Benim Miranda ise bunların hiç birine sahip olmamakla birlikte bir de korkunç bir kadındı. İş hayatını zehir edip, mobbinge resmen yeni bir anlam getirmişti. İş Hukukunu geceler boyunca ezberledikten sonra gerçek hayatta Gazi'de öğrendiklerinizin tam tersiyle karşılaşmak korkunçtu. Neyse ki o günler çok geride kaldı ve neyse ki karma var da yaptıkları Ö. Hanım'ın yanına kalmadı.
Şeytan Marka Giyer, harika bir dedikodu romanı. Revenge Wears Prada'nın çıkışını bahane ederek bu harika kitabı tekrar okudum ve kahkahalarıma engel olamadım. Lauren Weisberger her yazdığına şans verdiğim yazarlardan. Açıkçası Şeytan Marka Giyer'den sonra yazdığı kitaplardan aynı zevki alamamıştım ta ki Chateau Marmont'ta Son Gece'yi okuyana kadar. Ama Şeytan Marka Giyer ve Chateau Mormont'ta Son Gece'yi bayılarak tavsiye ediyorum. Elinizden bırakamayacağınız çok eğlenceli kitaplar. Bu arada Şeytan Marka Giyer'in harika da bir filmi var. Okuyun, izleyin...
hmm...ilginç görünüyor..
YanıtlaSil