Ejderha Mızrağı serisinin son üçlemesi olan Kayıp Tarihçeleri, sanki doğru ve özel bir anın gelmesini bekler gibi uzun süredir saklıyordum. Hayalim, Güz Alacakaranlığın Ejderhaları ile başlayıp, serinin son kitabı olan Kum Saati Büyücü Ejderhaları ile veda etmekti. Tabi bunlara serinin Weis & Hickman’ın yazmadığı diğer kitaplarını da ekleyince zorlu bir okuma maratonu ortaya çıkıyordu. Okunmayı bekleyen yüzlerce -220 adet- “normal” kitabı ve bugünlerde sürünme seviyesine inen okuma hızımı da hesaba katınca işler içinden çıkılmaz bir hal almıştı.
Güz Alacakaranlığın Ejderhaları her şeyin başlangıcı olarak benim için serinin en özel kitabıydı. Ve uzun zamandır bu kitabı ne kadar sevdiğimi yazmak istiyordum. Ama bazı şeyler hayatınızın sadece belli bir zamanında çok özel ve değerli olabiliyor galiba. Kitabın benim için anlamı her zaman büyük olacak ama tekrar okuduğumda hikayenin içine eskisi kadar kolayca sürüklenmediğimi de itiraf etmem gerekiyor. Eski dostlarımdan bir saniye bile sıkılmam, onlarlayken tebessüm etmeden durabilmem mümkün değil ama dürüst olmak gerekirse Ejderha Mızrağından beri okuduğum tonla fantazi kitabı sanırım çıtayı benim için biraz yükseltmiş. Yine de herkese tereddütsüz tavsiye edebileceğim müthiş bir kitap olduğuna şüphe yok. Mutlaka okuyun... Mızrak kahramanlarıyla geçirdiğiniz bir saniyeye bile pişman olmayacaksınız!