15 Haziran 2014 Pazar

Uğultulu Tepeler / Wuthering Heights


Is Mr. Heathcliff a man? If so, is he mad? And if not, is he a devil?



Uğultulu Tepeler'in hangi filmini izlersem izleyeyim hiç bir zaman içime sinmez. Hep bir şeyler eksiktir sanki. Hayalimdeki Heathcliff o kadar farklıdır ki kim olursa olsun eksik alır. Elbette Cathy için de geçerlidir aynısı... Hep memnuniyetsizlikle izlerim, kalbim kırılır. Herkesin kendi Heathcliff'i ve Cathy'si vardır. Perdedeki uymaz bir türlü hayallere... Çevirilerini okurken bile kitabın, aynısını hissederim, bir şeyler eksilmiştir, hiç içime sinmez. 
Dünyanın en güzel hikayesidir Wuthering Heights, mutlu bir aşk değildir elbette, kalp kırar. Karanlık, hüzünlü, depresif bir hikayedir. Kasvetlidir Uğultulu Tepeler. Huzur bulamayan ruhların dramını anlatır. Rüzgarların uğultusunu duyarsınız okurken, karanlık ve nefret içinize işler. Heathcliff'i seversiniz, Heathcliff'ten nefret edersiniz, Heathcliff için üzülürsünüz. Onların ruhlarıyla huzur bulur sizin de içiniz.
Hastalıklı bir aşkın ne olursa olsun tatmin etmeyen intikamını anlatır. Ne yazık ki daha fazla yazmamış Emiy Bronte, tek kitabı Wuthering Heights. İlk basıldığında yer yerinden oynamış uygunsuzluğu sebebiyle. Gotik edebiyatın en güzel örneklerinden biridir Wuthering Heights, tepedeki evde çaresizce izlersiniz karakterleri, anlayamazsınız yaptıklarını Heathcliff'in, kabullenemezsiniz ama kızamazsınız da ona, üzülürsünüz yalnızca...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder